Eskileri Bir Kenara Ayır

11 Şub

Hayatına bir bak. Eskimeyen ne kaldı;
Aylarca peşinde koştuktan sonra aldığın telefon?
Önlerinde diz çöktüğün, etrafındakilerden intihal hayaller?
Yakışmasını beklemeden, herkes gibi olmak için aldığın elbisen?
Ya sen?
Ve eskimeyecek ne var etrafında;
Bir hışımla, zorla ve kendini kandırarak içine düştüğün aşk?
Yalnızlıktan korkup sevmeden, gözlerin kapalı etrafına doldurduğun arkadaşlar?
Hayata ve gerçekliğe yenilenlerden sonra kurduğun hevessiz ve ketum hayaller?
Ya ben?

Nihayetinde Öleceğiz

11 Şub

Ne mutlu ki sürekli bir şeylere yaklaşıyorsun; haftasonu geliyor mesela, belki sevdiğine kavuşmak var yakında ya da en önemlisi ölüm geliyor süratle. Ancak ölüm biraz öksüz senin tahayyülünde. Haftasonu için planlar, sevdiğin için hazırlıklar ama ölüm için elinde olan sadece sessizlik. Ben de senin gibiyim korkma ya da gel beraber korkalım bir köşede. Bir bir anlatalım birbirimize bu ketumluğun sebeplerini ve hatta konuşalım ara vermeden en uzak ihtimali. Başımıza gelebilecek en kötü şeyi canlandıralım temsili olarak. Bugünün tarihi olsun ruhlarımızın düşman işgalinden kurtuluşu.

Kırmızı Çıkmış Gözlerin Giderken Çektiğim Fotoğrafta

11 Şub

bana bakmaya çalış hayatla
ölümle münasebetini gevşet
gözlerini hayatta tut kapatma
yakasına yapış gözyaşlarının
yersizliklerine çıkış
darbelere karşı gel
ve isim koy doğacak acılara
bir de makinen olsun
gidişleri fotoğrafla

Gecikmiş Hayallerin Geriye Dönük Ödemeleri

11 Şub

Biraz susmuş olsaydın
Gamzelerin anlatsaydı yalnızca
Utansa henüz kurumuş yanakların
Gözlerim bir mahçup cevapta

Bir paket sigaranın kırk yıl hatrı
Yılların da uzun vadeli hükümleri var

Biraz sevmiş olsaydın
Dudakların nota verseydi kalbine
Ya da icazet olsaydı parmakların
Ayaklarım hazır istikamette

Bir ev dolusu hatıranın kırk yıl azabı
Hayallerin de geriye dönük ödemeleri var

Kafiyeli Kifayetsiz Kelimeler

11 Şub

kelimeler

kifayetsiz kalsınlar

bilsinler

sıkıntı nedir

rüzgarda sen

kokusu hava serin

adımlar

kıyafetsiz kalsınlar

bilsinler

kıymet nedir

yollarda sen

izi yara derin

Kendinden Tesbihli Uzun Kuleler

11 Şub

Sen gider gitmez bir belediye kararı
Apar topar toplatıldı martılar
Yerlerine avm’ler, yerlerine siteler
Meâli; ahmaklar için yaşam alanı
Meâli; yoktur artık kör olası çöpçüler
Aşklar artık il genel meclisi
İhalelerle yıkıldı hatıralar

Sen gider gitmez bir kamu davası
Kız Kulesi için yakalama emri
Yerine sevdiğiniz bir kardeşiniz
Meâli; ya bizdensin ya dozerin
Meâli; yoktur artık Kız Kulesi
Helal daireli, meşru sakallı oteller
Kendinden tesbihli uzun kuleler

Olabilir Değil Olur

11 Şub

Her şey derli, derinde
Mutluluğu göze alıp da dalsak?
İlk kulacı sana ikinci kulacı da
Bilinmeze hediye etsek?

Bâtıl Bir Pişmanlık

11 Şub

Belki tarihlerle fazla oynamıştık
Belki saatleri kendi hallerine bırakmadık
Bâtıl inançlarımızda suçumuz yoktu
Batmış dibine bu topraklar
Ücretsiz üyelikti bizde doğumlar
Uğurlara inanırken uğurladık birbirimizi
Mesela bakamadık göğe ayrılıktır diye
Mesela bakmamalıydık uzunca birbirimize

Karınca Yuvalarının Ağzı Hangi Yönü Gösterir?

11 Şub

Hiç hesapta olmayan bir özlemin karşısına çıkmasından sonra geçmişte hesaplı yaptığı her işin mutsuz sonuçlandığını düşündü ve geleceği için birkaç hesapsız plan yapmanın fena olmayacağını ısrarla tekrarladı kendine. Ardından alışkın olmadığı bu yolda, pusulasız nasıl yürüyeceğini bir harita üzerinde kendisine göstermeye çalıştı. Karınca yuvalarının ağzı, ağaçlardaki yosunlar hangi yönü gösterir bilmeden sadece kutup yıldızının kuzeyine gitmekten ve kaybolmaktan korkuyordu. Planladığı bu olağanüstü hali kimseye anlatamadığından, yardım istemek imkansızdı. Sadece gitmesi gereken yerin sahibinden yol tarifi isteyebilirdi ancak bunu yapabileceğinden de emin değildi. Biraz dua etsem iyi olacak diye düşündü, yolu düşündü, onu düşündü…

Kırkıncı Kapı’da; Üç ve Üçün Katları

11 Şub

Göğüs kafesimin mide bulantısı
Parmaklar ve tansiyon
Pervazlara tutun

Ellerimdeki baş dönmesi
Göz kapakları ve ateş
Merdivenlere otur

Yerler şaşmış, sebebi telaş
Teşhiste hata olmaz; ölüyorum
Yanlışım varsa yaşat doktor
Şirk mi?
Ağız tadıyla tevbe
Ağız dolusu küfür
Ayıp mı?

Varsa ölmeden bir
nefesinizi alırım iki de
tütün sarın
Cesaret yok üçe geçmeye

Birin muhasebesini yaptım
verdiğim nefesler fazla çıktı
aldıklarımdan
Kasa eksikse ikiyi içerim
Özür de dilerim
üçe geçmemek için
yaptiklarimdan

Üç ve üçün katları
Gün, hafta, ay çarpı üç
Susmalı!
sonucu bulmadan
Ama matematiğim güzel
konuşsak ölünün arkasından?

 

http://www.kirkincikapi.com/uc-ve-ucun-katlari/

gregorumsamsam

Just another WordPress.com site

sairugultusu |sairugultusu.com

blog dergi |şiir-edebiyat-sanat

belkidebudur.wordpress.com/

düşünme, arzu et sade! bak böcekler de öyle yapıyor.

Hiss-i Kable'l Vuku

Hususi Hassasiyeti Olan Hisler

gulsumesen

ad astra per aspera

mimarabia

Just another WordPress.com site

Trt 2 deki Ressam // Topal Solucan

Kan kalemi yaz dedi " Adam ! Kan yolunda akarken içinden geçip gidenleri "

Emrah Aziz

"Je ne suis ni savant ni ignorant." (Maurice Blanchot)

ne olacak bu halim?

Just another WordPress.com site

Blog

Ben böyle güzelim falan filan...

Nurullah Ulutaş

Sevda Ülkesinin Yorgun Şairi

julyetta

Just another WordPress.com site

nihanka

Just another WordPress.com site